SÜNNETE UYMAK ve DÎNDE
BİD’AT ÇIKARMAKTAN YASAKLAMA KONUSUNDA
EHL-İ
SÜNNET İMAMLARININ SÖZ ve TAVSİYELERİ
1. Muâz b.
Cebel-Allah ondan râzı olsun- şöyle der:
" Ey insanlar! İlim kaldırılmadan
önce, ilim öğrenmeye bakınız. Şunu biliniz ki ilmin kaldırılması, ilim
ehlinin
gitmesidir.Bid’atlerden, bid’at çıkarmak-tan ve aşırıya gitmekten sakınınız, siz eski
halinize uymaya bakınız."
2. Huzeyfe
b. Yemân-Allah ondan râzı olsun- şöyle der:
"Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve
sellem-’in
ashâbının ibâ-det diye yapmadığı hiçbir ibâdeti siz
de yapmayın. Çünkü önce gelen, sonra gelene
söyleyecek söz bırakmamıştır.Ey âlimler topluluğu!Allah’tan korkun. Sizden
öncekilerin izlediği yolu tutun."
3. Abdullah b. Mes’ud-Allah ondan
râzı olsun- şöyle der:
"Sizden kim başkasının izinden gidecekse, ölenlerin
sünnetine uysun.Onlar bu ümmetin en hayırlısı, kalpleri en iyi, ilimleri en
derin ve kendilerini en az külfete sokan Muhammed-sallallahu aleyhi ve
sellem-'in ashâbıdır.Onlar, Allah Teâlâ'nın Peygamberine arka-daşlık yapmaları
ve dînini taşımaları için seçtiği bir topluluktur.Siz de ahlâkınızı onların
ahlâkına ve yolunuzu da onların yoluna benzetin.Çünkü onlar dosdoğru yol
üzereydiler."
Yine şöyle der:
"(Sünnete) uyun,bid’at çıkarmayın.Sizin başka bir
şeye ihtiyacınız yoktur (dîniniz tamamlanmıştır). Siz eski yola uymaya
bakınız."
4. Abdullah b. Ömer-Allah ondan ve
babasından râzı olsun- şöyle der:
"İnsanlar öncekilerin izlerine uydukları sürece
doğru yol üzere kalmaya devam edeceklerdir."
"İnsanlar onu güzel görseler dahi, her bid’at
dalâlettir."
5. Büyük sahâbî Ebud-Derdâ-Allah
ondan râzı olsun- şöyle der:
"Sen öncekilerin izini izlediğin sürece asla
sapıtmazsın."
6.Mü’minlerin emîri Ali b. Ebî
Tâlib-Allah ondan râzı olsun- şöyle der:
"Eğer dîn görüşe göre olsaydı, mestlerin alt
tarafının meshedilmesi, üst tarafının meshedilmesin-den daha uygun olurdu.Ancak
ben Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-’i mestlerin üstünü meshederken
gördüm."
7. Abdullah b. Amr b. el-Âs-Allah
ondan ve babasından râzı olsun- şöyle der:
"Hiçbir bid’at çıkarılmasın ki o devam etmiş
olmasın. Hiçbir sünnet ortadan kaldırılmasın ki onun ortadan kayboluşu devam
etmiş olmasın."
8. Âbis b. Rabîa’dan rivâyet
olunduğuna göre o şöyle der: Ben, Ömer b. Hattâb’ı Hacer-i Esved’i öperken ve bu
arada şunları söylerken gördüm:
"Ben, senin ne fayda, ne de zarar verebilen bir taş
olduğunu çok iyi biliyorum. Eğer Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-’i seni
öperken görmüş olmasaydım, ben de seni öpmezdim."
9. Adâletli
halife Ömer b. Abdulaziz-Allah ona rahmet
etsin- şöyle
der:
"O kavmin
durduğu yerde sen de dur.Çünkü onlar bilerek durmuşlardır.Derin bir görüş ile
uzak kalmışlardır.O durdukları noktayı açığa çıkarmakta onlar daha güçlü
idiler.Eğer bu işte bir fazîlet olsaydı, onu yapmaya da daha layık idiler. Şâyet
sizler 'onlardan
sonra meydana geldi' diyecek olursanız, şüphesiz onların yoluna aykırı hareket eden ve sünnetinden
yüz çevirenden başkası bu yeni şeyi ortaya çıkarmış değildir. Onlar şifâ için
yeterli olacak kadarını söylediler, yetecek kadar söz söylediler. Onlardan öteye
giden aşırıya gitmiş, onlardan geri kalan hata yapmış olur. Birtakım kimseler onlardan geriye
kaldığından
dolayı onlar uzak düştüler, kimisi de onları geride bıraktığından dolayı aşırıya
gittiler. Onlar
ise bu ikisi arasında hiç şüphesiz dosdoğru bir yol üzerinde idiler."
10. İmam
Evzaî-Allah ona rahmet etsin- şöyle der:
"İnsanlar seni
reddetseler bile sen selef’in izinden gitmeye bak. Sözleriyle sana süslü gösterseler bile insanların görüşlerinden uzak
dur. Çünkü böyle yapacak olursan, sen dosdoğru yol üzere olduğun halde mesele
senin için açıklık kazanır."
11. Eyyûb Sıhtiyanî-Allah ona
rahmet etsin- şöyle der:
"Bid’at sahibinin gayreti ne kadar artarsa,
Allah’tan da o kadar uzaklaşır."
12. Hassân b. Atiyye-Allah
ona rahmet etsin- şöyle
der:
"Bir topluluk dînleri hakkında bir bid’at
çıkardılar mı, mutlaka onun benzeri olan bir sünnet onların arasından çekilip
alınır."
13. Muhammed b.Sîrîn-Allah
ona rahmet etsin- şöyle
der:
"Şöyle diyorlardı:Kişi öncekilerin izi üzere
yürümeye devam ettikçe,doğru yol üzerinde devam ediyor demektir."
14. Süfyan-ı Sevrî-Allah ona
rahmet etsin- şöyle
der:
"Bid’at çıkarmak, İblis'e günah işlemekten daha
sevimlidir. Çünkü kişi günahtan tevbe eder, bid’atten ise tevbe
edilmez."
15. Abdullah b.
Mubârek-Allah ona rahmet etsin- şöyle
der:
"Dayandığın şey, eser (öncekilerin izlediği yol)
olsun. Sen, görüşlerden hadisi açıklayacak kadarını
al."
16. İmam Şafîi-Allah ona
rahmet etsin- şöyle
der:
"Sünnete aykırı olarak hakkında konuştuğum ne kadar
mesele varsa, ben ondan hayatımda da, ölümümden sonra da dönüyorum,
vazgeçiyorum."
Rabî’ b. Süleyman’dan rivâyet olunduğuna göre o
şöyle der:
"Şafiî bir gün bir hadis rivâyet etti.Bir adam ona:
Ey Abdullah’ın babası sen de bu hadisi delil olarak alıyor musun? deyince, Şâfiî
ona şöyle dedi: "Ben Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-’den sahih bir hadis
rivâyet edip de onu delil olarak kabul etmezsem şâhit olunuz ki aklımı başımdan
yitirmişim demektir."
17. Nuh el-Câmî’den rivâyet
olunduğuna göre o şöyle der:
"Ebu Hanife'ye-Allah ona rahmet etsin- şöyle dedim:
İnsanların ârâz ve cisimler hakkında söylediklerine ne dersin? O şöyle dedi:"Bunlar felsefecilerin görüş-leridir.Sen esere
ve selefin izlediği yola uymaya bak. Sonradan çıkarılmış, her şeyden sakın.Çünkü
o bir bid’attir."
18. İmam
Mâlik b.Enes-Allah ona rahmet etsin- şöyle der:
"Sünnet
Nuh'un
gemisidir. Ona binen kurtulur, ondan geri kalan suda boğulur."
Yine şöyle der:
"Şâyet kelâm bir ilim olsaydı, sahâbe ve tâbiîn,
ahkâm hakkında konuştukları gibi, kelâm hakkında da konuşurlardı.Ancak o bir
bâtıla delâlet eden bir bâtıldır."
İbn-i Mâcişûn’dan rivâyet olunduğuna göre o şöyle
der: "Ben Mâlik’i şöyle derken işittim:
'Her kim İslam’da güzel görüp bir bid’at
çıkarır-sa, Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-’in risâleti edâ etmede ihânet
ettiğini iddiâ etmiş olur. Çünkü Allah Teâlâ: 'Bugün sizin için dîninizi
tamamladım' diye buyurmaktadır.Bu sebeple o gün dîn olmayan hiçbir şey bugün de
dîn olamaz."
19. Ehl-i sünnet imamı İmam
Ahmed b. Hanbel -Allah ona rahmet etsin- şöyle der:
"Bize göre sünnetin esasları, Rasûlullah-sallallahu
aleyhi ve sellem-’in ashâbının izlediği yola sımsıkı sarılmak, onları örnek
almak ve bid’atleri terketmektir.Çünkü her
bid’at bir sapıklıktır."
20. Hasan-ı Basrî-Allah ona
rahmet etsin- şöyle
der:
"Bir kimse eğer ilk selef’e yetişmiş olup da, sonra
bugün diriltilmiş olsaydı,İslam’dan bildiği hiçbir şey göremezdi. -Bu arada
elini yanağına koyduktan sonra sözlerine şöyle devam etti: Ancak şu namaz
müstesnâ -Sonra şunları söyledi- : Allah’a yemîn ederim, ancak şu tanınmadık hal
içerisinde yaşayıp da o selef-i sâlih’e de yetişmemiş olan kimse bir bid’atçinin
bid’atine dünyalık isteyen bir kimsenin dünyasına dâvet ettiğini görmekle
birlikte, Allah bu işten o kişiyi koruyup da kalbinin o selef-i sâlih’e arzu
duymasını sağlar, böylece o kimse onların yolunu sorup,izini takib etmeye,
yolunu izlemeye koyulursa, hiç şüphe yok ki bunların (bid’at ve dünyalığın)
yerine ona pek büyük bir ecir verilecektir. Allah’ın izniyle siz de böyle
olun."
21. İlmiyle âmil Fudayl b.
İyâd'ın-Allah ona rahmet etsin- şu sözleri ne kadar güzeldir:
"Hidâyet yollarına uy.O yolu izleyenlerinin az
oluşu sana zarar veremez. Dalâlet yollarından ise sakın.Helâk olanların
çokluğuna da aldanma."
22. Abdullah b. Ömer-Allah ondan
ve babasından râzı olsun- kendisine bir mesele hakkında soru sorup da baban bu
işi yasaklamıştı, diyen kimseye şöyle söylemişti:
"Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-’in emrine
uyulması mı daha uygundur? Yoksa babamın emrine mi?"
Abdullah b. Ömer, sahâbe arasında bid’ate karşı en
sert tepki gösteren ve sünnete de en çok uyan kimse idi. Adamın birisi aksırıp,
"elhamdulillah ves-salâtu ves-selâmu alâ rasûlillah" dediğini duyunca, İbn-i
Ömer ona şöyle demişti:
“Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem- bize böyle
öğret-medi.Aksine:Sizden biriniz aksırdığında elhamdulillah desin, diye
buyurdu.Rasûlullah’a salât ve selâm getirsin, demedi."
23. İbn-i Abbas-Allah ondan ve
babasından râzı olsun- Ebu Bekir ve Ömer'in sözleri ile sünnete karşı çıkana
şöyle demiştir:
"Bu gidişle fazla geçmeden gökten üzerinize taş
yağacaktır.Ben sizlere Rasûlullah-sallahu aleyhi ve sellem- buyurdu diyorum, siz
bana Ebu Bekir ve Ömer şöyle şöyle dedi, diyorsunuz."
İbn-i Abbas-Allah ondan ve babasından râzı olsun-
sünneti nitelendirdiği bu sözleri ne kadar doğrudur:
"Sünnet ehlinden bir kimseye bakmak, sünnete dâvet
eder ve bid’ati yasaklar."
24. Süfyan-ı Sevrî-Allah ona
rahmet etsin- şöyle der:
"Doğuda bir adamın sünnete bağlı olduğuna dâir sana
bir haber ulaşırsa, sen de ona selâm gönder. Çünkü sünnet ehli (sünnete bağlı)
kimseler azalmıştır."
25. Eyyûb Sıhtiyanî-Allah ona
rahmet etsin- şöyle der:
"Bana sünnet ehlinden birisinin öldüğü haber
verildiğinde sanki organlarımdan birisini kaybetmiş gibi oluyorum."
26. Câfer b. Muhammed-Allah ona
rahmet etsin- şöyle der:
"Ben Kuteybe’yi-Allah ona rahmet etsin- şöyle
derken işittim: 'Bir adamın Yahya b. Saîd, Abdurrahman b. Mehdî, Ahmed b.
Hanbel, İshak b. Râhaveyh -ve daha başka kimseleri de zikrederek- gibi hadis
ehli olan kimseleri sevdiğini görürsen, şüphesiz ki o kişi sünnete uyan bir
kimsedir. Bunlara muhalefet eden kimse de
bil ki o bid’atçi birisidir."
27. İbrahim Nehaî-Allah ona rahmet
etsin- şöyle der:
"Eğer Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-’in
ashâbı bir tırnağın üzerini meshetmiş olsalardı, ben de onlara uymanın
fazîletini elde etmek için onu yıkamazdım"
28. Abdullah b. Mubârek-Allah ona
rahmet etsin- şöyle der:
"Ey kardeşim, şunu bil ki bugün ölmek; sünnet üzere
Allah’ın huzuruna çıkacak her müslüman için bir lutuf ve ikramdır.Elbette biz
Allah’a âitiz ve O’na döneceğiz.Yalnızlığımızdan, kardeşlerin gidip bizi
bırakmasından, yardımcıların azlığından, bid’atlerin ortaya çıkmasından ötürü
Allah’a şikayet ederiz. İlim adamlarının,sünnet ehlinin gitmesi, bid’atlerin
ortaya çıkması gibi, bu ümmetin başına gelen büyük musibetlerden dolayı da
şikâyetimiz Allah’adır."
29. Fudayl b. İyâd-Allah ona
rahmet etsin- şöyle der:
"Şüphesiz Allah’ın kendileri vasıtası ile ülkelere
hayat verdiği kulları vardır ki onlar sünnet ashâbı kimselerdir."
30. İmam Şafiî’nin ehl-i sünneti
nitelendirdiği şu sözleri ne kadar doğrudur:
"Ben, hadis ashâbından bir adamı gördüğüm zaman
sanki Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem-’in ashâbın-dan birisini görmüş
gibi oluyorum."
31. İmam Mâlik-Allah ona rahmet
etsin- sözünü ettiğimiz bütün imamların sözlerini özetleyen büyük bir kâideyi şu
sözleriyle ortaya koymaktadır:
"Bu ümmetin başı ne ile düzelmişse, sonu da ancak
onunla düzelir.O gün dîn olmayan hiçbir şey bugün de dîn olamaz."
Bunlar Ehl-i Sünnet vel-Cemaat olan selef-i
sâlih’in önderlerinden bazılarının söyledikleri sözlerdir. Onlar insanlara en
iyi nasihat eden, insanlar arasında ümmetinin iyiliğini en çok isteyen, onların
ne ile düzeleceklerini ve ne ile hidâyet bulacaklarını en iyi bilenlerdi.Onlar,
Allah Teâlâ'nın kitabı ve Rasûlünün sünnetine sımsıkı sarılmayı tavsiye etmekte,
sonradan ortaya çıkmış işlerden ve bid’atlerden sakındırmakta,
Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-’in onlara haber verdiği şekilde kurtuluş
yolununun Peygamber-sallallahu aleyhi ve sellem-’in sünnetine ve onun yoluna
sımsıkı sarılmak olduğunu bildirmektedirler.
Selef-i Salih'in Akidesi -
Ebu
Muhammed
Abdullah b. Abdulhamid b. Abdulmecid el-Eserî
İbn-i Vaddâh; "el-Bideu ven-Nehyu
Anhâ"
İbn-i Batta, "el-İbâne" adlı eserinde rivâyet
etmiştir.
Beğavî, "Şerhus,Sünne" adlı eserinde rivâyet
etmiştir.
Dârimî, süneninde rivâyet etmiştir.
El-Lâlekâî; "Ehl-i Sünnet vel-Cemaat İtikâdının Esasları Şerhi"nde
rivâyet etmiştir.
İbn-i Batta, "el-İbâne" adlı eserinde rivâyet
etmiştir.
İbn-i Ebî Şeybe, "el-Musannef" adlı eserinde rivâyet
etmiştir.
İbn-i Batta, "el-İbâne" adlı eserinde rivâyet
etmiştir.
İbn-i Kudâme; "Lum'atul-İ'tikâd el-Hâdî İlâ
Sebîlir-Raşâd"
el-Hatîb; "Şerafu Ashâbil-Hadîs" adlı eserinde rivâyet
etmiştir.
İbn-i Vaddâh; "el-Bideu ven-Nehyu
Anhâ"
El-Lâlekâî; "Ehl-i Sünnet vel-Cemaat İtikâdının Esasları Şerhi"nde
rivâyet etmiştir.
Beğavî, "Şerhus,Sünne" adlı eserinde rivâyet
etmiştir.
Beyhakî; "Sünenül-Kübrâ"da rivâyet
etmiştir.
El-Hatîb; "el-Fakîh vel-Mütefakkih" adlı eserinde rivâyet
etmiştir.
İbn-i Batta, "el-İbâne" adlı eserinde rivâyet
etmiştir.
El-Hatîb; "el-Fakîh vel-Mütefakkih" adlı eserinde rivâyet
etmiştir.
Suyûtî; "Miftâhul-Cenne Fil-İ'tisâm
Bis-Sünne"
Beğavî, "Şerhus,Sünne" adlı eserinde rivâyet
etmiştir.
İmam Şâtıbî; "el-İ'tisâm"
El-Lâlekâî; "Ehl-i Sünnet vel-Cemaat İtikâdının Esasları Şerhi"nde
rivâyet etmiştir.
İbn-i Vaddâh; "el-Bideu ven-Nehyu
Anhâ"
İmam Şâtıbî; "el-İ'tisâm"
İbn-i Kayyim; "Zâdul-Meâd"
Tirmizî süneninde hasen bir senedle rivâyet
etmiştir.
Abdurrezzâk; "el-Musannef" adlı eserinde sahih bir senedle rivâyet
etmiştir.
El-Lâlekâî; "Ehl-i Sünnet vel-Cemaat İtikâdının Esasları Şerhi"nde
rivâyet etmiştir.
El-Lâlekâî; "Ehl-i Sünnet vel-Cemaat İtikâdının Esasları Şerhi"nde
rivâyet etmiştir.
Ebû Dâvûd, süneninde rivâyet
etmiştir.
İbn-i Vaddâh; "el-Bideu ven-Nehyu
Anhâ"
El-Lâlekâî; "Ehl-i Sünnet vel-Cemaat İtikâdının Esasları Şerhi"nde
rivâyet etmiştir.
el-Hatîb; "Şerafu Ashâbil-Hadîs" adlı eserinde rivâyet
etmiştir.
Kadı İyâd;" eş-Şifâ". Cilt: 2, sayfa:
88
Məqalə, www.RAHMET.org saytından götürülmüşdür.
|